Ekleme Tarihi 16.12.2020
UÇTAN UCA YERLİ VE MİLLİ 5G (UUYM5G) ŞEBEKESİ PROJESİ’NDE ÜRÜN DEMOSU GERÇEKLEŞTİRİLDİ. 5G MİLLİ TAKIMI, YENİ ÜRÜNLERİ İLE ASYA VE AVRUPA’YI BAĞLADI. Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi (HTK) tarafından Bilgi ve İletişim Teknolojileri Kurumu (BTK), OSTİM ve TÜBİTAK desteği ile başlatılan Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G (UUYM5G) Şebekesi Projesi’nde yerli ve milli 5G altyapısı ürün demosu gerçekleştirildi, geliştirilen 5G ürünleri ile veri transferi yapıldı.
UUYM5G Şebekesi Projesi 6. Çalıştay ve Yürütme Kurulu Toplantısı, ülkemiz için en kritik teknolojiye ilişkin sevindirici gelişmelere sahne oldu. Projede geliştirilen yeni ürünlerle; Anadolu Yakası, Yuşa Tepesindeki 5G Baz İstasyonu Radyolink ile Avrupa Yakası'nda bulunan İTÜ Teknokent’e bağlanarak 5G üzerinden veri paylaşımı yapıldı.
Yürütme Kurulu Toplantısı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, Bilgi ve İletişim Teknolojileri Kurumu (BTK) Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, OSTİM Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın, BTK Başkan Yardımcısı Gazali Çiçek, Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı Mustafa Murat Şeker, TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Yozgatlıgil, TÜBİTAK/TEYDEB Başkanı Mehmet Aslan ile ilgili kamu kurumları ve özel sektör temsilcilerinden 200’den fazla katılımcı ile dijital ortamda gerçekleştirildi.
Etkinlikte, bugüne kadar proje kapsamında yürütülen çalışmalar kapsamında geliştirilen yerli ve milli radyolink cihazı üzerinden veri aktarımı ile beraber 5G destekli cep telefonları ile proje kapsamında geliştirilen şebeke bileşenleri üzerinden internet görüşmeleri yapıldı.
"Türkiye, bu fırsatı kaçırmamalıdır"
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, ulaşım ve iletişim sektörlerinin sosyal, teknik, ekonomik hayatın merkezinde yer aldığını belirterek, ulaşım ve iletişimdeki etkinliğinin diğer tüm alanları doğrudan ya da dolaylı etkileyen konuma sahip olduğunu söyledi. Karaismailoğlu, teknolojik dönüşüm ve gelişimin, insanlar, firmalar ve hatta ülkeler arasında rekabeti ve üstünlüğü belirleyen en önemli faktörlerden biri haline geldiğini vurguladı.
Teknoloji geliştirmeyi başarabilen ve geliştirdiği teknolojileri etkin kullanabilen ülkelerin ilerleme yarışında rakiplerini geride bıraktığını anlatan Bakan Karaismailoğlu, bunu başaramayan ülkelerin ise her geçen gün daha fazla dışa bağımlı hale geldiğini söyledi.
Adil Karaismailoğlu, mobil teknolojilerin artık her yerden ulaşılabilir olmasının yanı sıra 3G ve daha sonrasında 4,5G sistemleriyle internet hızlarında sabit şebekelerle yarışır hale gelmesinin mobil teknolojilerin ağırlığını artırdığın işaret ederek, şöyle devam etti: "5G ve ötesi teknolojiler, sadece bağlantı hızlarında ortaya koydukları gelişimle değil, şebekeye aynı anda bağlanabilen cihaz sayısında, geçmiş mobil teknolojilere oranla bir devrim yapmıştır. Türkiye gibi yüksek hedefleri olan ve geleceği parlak bir ülke, bu fırsatı kaçırmamalıdır. Bilgi teknolojileriyle dijital dönüşümün adımlarını hızla tamamlayarak önce 5G sonrasında da takip eden mobil teknolojiler için atılması gereken adımları sağlam bir şekilde atmamız gerekmekte."
"Teknolojik gelişmelerin temelinde yüksek hızlı internet hizmeti yatıyor"
Karaismailoğlu, Türkiye'nin, bilgi ve iletişim teknolojilerini ekonominin tüm alanlarında, üretim ve hizmet sektörlerinde kullanmasının önemine dikkati çekerek, bu teknolojik gelişmelerin temelinde yüksek hızlı internet hizmetinin sağlıklı bir şekilde sağlanmasının yattığını belirtti.
Bir ülkenin bağımsızlığının güçlü ekonomiden geçtiğine değinen Karaismailoğlu, yaşanılan çağda ise sarsılmaz ekonomik güce sahip olmanın, kendi teknolojilerini üretebilmek ve teknolojik açıdan dışa bağımlılıktan kurtulmayı gerektirdiğini kaydetti.
“Ülkemizin cari açığının azaltılmasına katkı sağlamalıyız”
Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, HTK üyesi firmalar tarafından yürütülen ve TÜBİTAK Başkanlığınca desteklenen Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G Haberleşme Şebekesi Projesi kapsamında, 5G yeni radyo, 5G çekirdek şebeke, 5G yönetimsel destek yazılımları, 5G sanallaştırma platformu gibi bu teknolojiye özel kritik şebeke donanım ve yazılımlarının yerli ve milli imkânlar kullanılarak geliştirildiğini söyledi.
Geliştirilen söz konusu ürünlerle sadece yıllık ortalama 1,6 milyar lira olan ve hacmi her yıl artan iç pazardan pay almanın yanı sıra yerli ürünleri ihraç ederek dış pazarları da hedeflediklerini vurgulayan Sayan, "Dünyada yıllık telekom pazarı büyüklüğünün 200 milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Hem 5G teknolojileri hem de 5G'nin dikey sektörlerle etkileşimini iyi değerlendirip bu pastadan payımızı almalı ve böylece ülkemizin cari açığının azaltılmasına katkı sağlamalıyız." dedi.
“Proje Türkiye’nin geleceği açısından önemli”
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, dijital dönüşümün özünde haberleşme teknolojilerinin önemli bir yer tuttuğunu belirterek, “Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G Projesi’nin Türkiye’nin geleceği açısından ne kadar önemli olduğunu da bir kez daha fark etmiş oluruz diye düşünüyorum. “ dedi.
Kacır şu görüşlere yer verdi: “Yüksek hız, yüksek kapasite, düşük gecikmelerle pek çok sektörde çok kritik değişimleri ortaya çıkaracak olan 5G teknolojilerine Türkiye’nin dünyayla paralel olarak geçmesi, ama bu süreci yerli ve milli teknolojileriyle kendi milli ürünleriyle hayata geçirmesi inşallah Türkiye’nin ekonomideki yeni başarı hikayelerine çok önemli katkılar sağlayacak, ulusal güvenliğimiz açısından da kritik faydalar ortaya koyacak diye düşünüyorum.”
“Yerli ve milli ürünler ülkemizin siber uzaydaki güvenliği açısından da önemli”
Bilgi ve İletişim Teknolojileri Kurumu (BTK) Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, yerli ve milli olarak geliştirilen ürünlerin başarıya ulaşması ve süreklilik kazanması için mobil işletmecilere çok iş düştüğünü dile getirdi.
Karagözoğlu, "İşletmecilerimizin bu projede bugüne kadar verdikleri desteği takdirle karşılarken, görevlerinin bitmediğini hatırlatmak istiyorum. Söz konusu ürünlerin geliştirilmesi ve kullanılması sürecini işletmeciliğin bir parçası olarak görmelerini ve bugüne kadarki desteklerinin artarak devam etmesini rica ediyorum." ifadelerini kullandı.
İşletmecilerin ürün temininde öncelikle yerli ürünleri kullanmalarının önemine dikkati çeken Karagözoğlu, "Yerli ve milli ürünleri geliştirmemiz ve kullanmamız sadece ekonomik olarak değil, aynı zamanda siber uzayda ülkemizin güvenliğinin temini açısından da hayati derecede kritik önem taşıyor. Bu nedenle 4.5G yatırımlarına ilişkin, işletmecilerin şebekelerinde kullanılacak donanım ve yazılım yatırımlarının incelenmesi ve denetlenmesine ilişkin usul ve esaslarda yapılması planlanan değişikliklere ilişkin bir taslak hazırladık ve kamuoyunun görüşlerine sunduk. Gelen görüşleri de dikkate alarak Kurumumuz politikaları çerçevesinde gerekli adımları atacağız." dedi.
“Haberleşme altyapılarını millileştirmenin zaruri bir ihtiyaç”
Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı Mustafa Murat Şeker açılışta şu değerlendirmeyi yaptı: “Ülkeler arasında teknoloji mücadelesinde Türkiye’nin 5G teknolojisini yerli ve milli imkanlarla kazanmasına yönelik devletimizin desteğinin çok önemli olduğunu biliyoruz. Baktığımız zaman dünyanın tüm büyük ülkeler 5G’yle birlikte haberleşme altyapılarını millileştirmenin zaruri bir ihtiyaç olduğunu bilerek bu yönde çalışmalar yapmaktadırlar. Sayın Cumhurbaşkanımızın da belirttiği üzere biz de 5G’ye geçişin mutlaka yerli ve milli ürünlerle yapılmasının zorunlu olduğunu düşünüyoruz. Teknoloji geliştiren firmalar olarak bizlere burada büyük bir sorumluluk düşüyor. Bu sorumluluğun gereği olarak yine Cumhurbaşkanımızın belirttiği gibi hızlı, etkin ve kararlı şekilde hareket ederek operatör ihtiyaçlarını karşılayacak ürünleri en kısa sürede ortaya çıkartmalıyız.”
“İş modeli dünyada örnek”
TÜBİTAK başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, projede oluşturulan iş modelinin ülkemiz ve dünyada birçok kuruma, ülkeye örnek olabilecek nitelik taşıdığını bildirdi. Proje kapsamında ilgili tüm paydaşlarla; kamu, üniversite, sanayi iş birliğinin gerçekleştiğine işaret eden Mandal, projede, 16 tane firmanın, üç kullanıcı operatörün sürecin içinde yer aldıpını kaydetti. Hasan Mandal, şunları söyledi: “Düzenleyici kuruluş olan BTK’nın girişimiyle birlikte başlamış olması ve yine bu sürecin içindeki ilgili bakanlıklarımız, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız ve dijital dönüşüm ofisinin de tümümün katılımıyla, daha doğrusu katkılarıyla sürecin ilerlemiş olması belki güç gibi götürecek durum da söz konusu, yani bu sürecin içerisinde bunun içinde yaşayan arkadaşlarımız burada hep beraber yer aldık. Bu sürecin ilerleyişinde bazen tartışma noktalarımız oldu, ama gelmiş olunan nokta gerçekten ülkemiz adına memnuniyet verici.”
“Kamu, özel sektör ve üniversiteler sinerji oluşturdu”
OSTİM Yönetim Kurulu Orhan Aydın, kamu kurumları, özel sektör ve üniversitelerin, ekosistem oluşturduğu zaman ülkemizin en önemli ve en ileri teknolojilerinin hayata geçirilmesi konusunda örnek bir sinerji oluşturduklarını belirtti. Aydın, “Ülkemizin şu anda maruz kaldığı ambargoları da dikkate alırsak bir kümelenme, bir ekosistem oluşturarak neleri çözebileceğimizi göstermesi açısından bu proje, hepimiz için ibretlik bir olaydır.
Oluşturulan özel sektör sinerjisinin yine kamu kurumlarıyla birlikte çalışma çabasının, devletleştirme ağırlıklı ilerlemesine dikkat çekmek; bu projeyi devletleştirerek ve özel sektörün heyecanını azaltarak böyle bir sorumluluğu herkesin dikkatine sunmak istiyorum. Özel sektör cebinden para harcayarak ve bu işe inanarak bir kitle ve ekosistem oluşturdu. Tabii ki kamu kurumlarımızın yaptığı çalışmalar son derece önemli, kıymetli, onları da birleştirerek bir uyum içerisinde ülkemizin bu projesini uluslararası düzeye çıkartmamız gerektiğine hepimiz inanıyoruz. Proje, ithalat kalemlerimizin yerlileştirilmesi anlamında, uygulamada aynı zamanda hepimize örnek teşkil edecek.” görüşünü dile getirdi.
“Hak ettiği başarıya ulaşacak”
HAVELSAN Genel Müdürü Dr. Mehmet Akif Nacar, ülkemizin UUYM5G Projesinde önemli bir olgunluk seviyesine ulaştının altını çizerek; hak ettiği başarıya ulaşacağına inandığını söyledi.
Türkiye’nin 5G ve ötesi için iletişim gücü olma yolunda çalışmalarına daha da kuvvetlenerek devam edeceğine inandıklarını belirten Nacar, şu değerlendirmeyi yaptı: “Pandemi öncesinde OSTİM, Turkcell, Vodafone ve Türk Telekom’un ev sahipliğinde dört ayrı çalıştayı fiziki ortamda gerçekleştirmiştik. Pandemi sonrası ise bu yılın Temmuz ayında 5. çalıştayımızı HAVELSAN’ın ev sahipliğinde çevrim içi olarak HAVELSAN diyalog video konferans sistemi üzerinde yapmıştık. Yerli ve milli şebeke bileşenlerini geliştirmek, pandemiye rağmen beraberce büyük bir heyecanla çalıştığımız bu yılın sonunda yine HAVELSAN’ın ev sahipliğinde bir araya geldiğimiz bu 6. Çalıştay’da da mobil şebeke operatörü firmalarımızın sağlamış olduğu yakın destek sayesinde proje kapsamında gerçekleştirilen çok sayıda ürün gurubuna ait demoları canlı olarak izleyeceğiz. Bu heyecanı ve gururu bizlere yaşatan ve bu çalıştayın gerçekleşmesinde emeği geçen tüm paydaşlara teşekkürlerimizi sunuyor, Uçtan Uca Yerli Ve Milli 5G Haberleşme Şebekesi Proje’mizin hepimizin emekleriyle hak ettiği başarıya ulaşacağına olan inancımı önemle vurgulamak istiyorum.”
“KOBİ girişimci mucizesidir”
Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi (HTK) Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Bağören, bu güne kadar projede yaklaşık 120 milyon TL’nin çoğu KOBİ olan firmaların yatırımıyla bir araya geldiğini vurguladı; bunun da 85-90 milyon TL’ye yakın kısmının TÜBİTAK tarafından karşılandığını ifade etti. Bağören, “Baktığınız zaman 12-13 milyon Dolar’lık bir bütçeyle, devlet desteğiyle, KOBİ’lerimizin başka projelerden kazandıklarıyla finans edilerek gelindi. Bu bütçeyle bu kadar çok ürünün bu aşamaya getirilmesi bir KOBİ girişimci mucizesidir, ancak ülkemizin en önemli projesi, bütün dünyada bu yüzyılın en önemli projesi olan 5G için 13 milyon Dolar çok çok küçük bir rakamdır. Rekabetçi olmak için mucizelere ya da KOBİ’lerimizin başka projelerden yarattığı fonlarla finans edilmesine bırakılamayacak kadar önemlidir. Bu projenin önemine göre bir bütçe ve zamanlamayla devam edilmesi çok çok önemlidir.” dedi.